England Euro 2022Getty Images

Kadınlar Avrupa Şampiyonası, oyunu neden ebediyen değiştirmek zorunda?

2022 Avrupa Kadınlar Şampiyonası finalinden bir gün önceydi ve Svenja Huth, Almanya’nın maç öncesi basın toplantısına katılan oyuncuydu. En üstteki masaya oturduğunda önüne bir baktı ve tek başına boş bir koltuk değil, medyayla tıka basa dolu bir oda gördü. Telefonu eline aldı ve fotoğraf çekti.

Huth, daha önce Avrupa Şampiyonası kazanmıştı, iki Şampiyonlar Ligi ve bir Olimpiyat altın madalyası kazanmıştı ama o bile gördükleri karşısında şaşırıp kalmıştı. Yaz mevsiminin spor için ne kadar belirleyici olduğunu mükemmel şekilde özetleyen bir andı.

Rekor kıran bu turnuvanın İngiltere içi neler yapabileceği hakkında çok konuşuldu. Chloe Kelly’nin uzatmalardaki vuruşu sayesinde Almanya’yı finalde yenince, ulusal maçlar için de sırada neler olabileceği konusunda çok daha büyük bir heyecan oluştu. Finalde rekor kıranlar dahil, ev sahipleri büyük kalabalıkları kendisine çekti; finale giden yol boyunca halkın gözündeki Lionesses algısı geniş ölçüde değişti.

Haberin devamı aşağıda

Oyuncuların duvar resimleri ülkenin baştan aşağısına boyandı. Biralar onların isimlerini aldı. İngiltere’nin her yerinde tişörtünde bu kadınların isimleri olan futbol severler var. Öncesinde genç kızların sırtlarında Lucky Eronze ya da Fran Kirby baskıları görmek yaygındı şimdi her yaştan insanın barda erkeklerle birlikte ‘Beth Mead’s on fire’ şarkısını söylediğini görüyorsunuz.

Bu daha önce olan bir şey değildi. İngiltere kaptanı Leah Williamson, finalden bir önceki gün cumartesi, “Bence gördüğümüz şey sadece kadın futbolu için değil genel olarak toplumda bir değişiklik. Yarın yolculuğun sonu değil bir yolculuğun başlangıcıdır. Biz gerçekten bir şey başlattık. Bunun gelecek için bir iz bırakmasını istiyorum.” dedi.

Ama İngiltere, işlerin değişmesi gereken tek yer değil. Milyonlarca kişinin, ülkesinin rekabetini kıtanın en büyük yarışında izlemesiyle tüm Avrupa’da rekor televizyon izlenmeleri görüldü. Sporun daha az geliştiği ülkelerin maçlarında bile basın tribünleri doluydu. Turnuvanın basındaki yeri daha önce olmadığı kadar geniş ve kapsamlıydı. Turnuva için seyahat eden taraftarların sayısı da oldukça fazlaydı.

UEFA kadın futbolu pazarlamasında ve sponsorluklarda çalışan Kayleigh Grieve, turnuvadan önce Footballco Business Podcast’deki konuşmasında organizasyonun stadyumlarının büyüklüğüne dair gelen eleştiriler için: “Kadın futbolunun arkasında turnuva için seyahat eden taraftarların olduğu bir noktaya henüz gelemedik. Bence Kadınlar Şampiyonlar Ligi Finali’nde deplasman maçına bu kadar gelen, bunun için seyahat eden büyük bir insan topluluğunu ilk kez Barcelona’yla beraber gördük.” diyerek maç yeri seçimlerinin arkasındaki faktörleri özetlemişti.

Bu yaz bu açıdan büyük bir değişiklik gösterdi. Her milletin her zaman buna kendisini adamış taraftarları olmuştur ama bu sefer rakamlar fazlasıyla arttı. İsveç’in sarısı tüm caddeleri ele geçirdi, Hollanda’nın parti otobüsü 2019 Dünya Kupası için olduğu gibi Fransa’ya gitti, İzlandalı taraftarlar Manchester City Academy stadyumunu tıpkı bir oyuncunun ailesinin tanımladığı gibi ‘takımın kendi küçük evine’ dönüştürdü.

Bu rekor üzerine rekor kırıldığını gördük anlamına geliyor. Avrupa Şampiyonası’nda ev sahibi olmayan ülkelerin maçı için en yüksek katılım rekoru turnuvanın üçüncü gününde ilk olarak İspanya Finlandiya’yı yenmesiyle kırıldı, üç kez daha üzerine çıkıldı. Almanya-Fransa yarı final kalabalığı şu an rekoru elinde tutuyor. Şampiyonanın tüm zamanların en katılımlı Kadınlar Avrupa Şampiyonası olması sadece dokuz gün sürdü.

Yine de hala geliştirilecek şeyler var. Stadların büyüklüğüyle ilgili tartışmalar tüm yaz boyunca ortada dolaştı ve 2025’te ev sahibine henüz daha karar verilmemişken hiç kuşku yok ki bunun ileriye dönük bir etkisi olacak. 2017’de mekanlar seçilirken, oyunun o zaman nerde olduğu düşünüldüğünde daha küçük yerlere seçmek uygun olabilirdi ama gelişimi o kadar hızlandı ki bu yaz bazı oyuncular aileleri için bilet bulmakta bile zorlanıyordu.

Şimdilik gelişim bu hızda devam edecek ama en üst düzeyi bu olmamalı. İnsanlar sadece gelecek yaz Dünya Kupası geldiğinde veya üç sene sonra Avrupa Şampiyonası geri döndüğünde heyecanlanmamalı.

Bir bütün olarak kadınların oyununu geliştirmek için bu andan yararlanılmalıdır. Belçika’nın tarihi ilk çeyrek final koşusunun yaratabileceği etkiyi hayal edin. Hala tam zamanlı futbolcu olmayan kaleci Nicky Evrard, turnuvanın yıldızıydı. Sekiz kez Avrupa Şampiyonu olmuş Almanya’nın ligi bile hala tam anlamıyla profesyonel değil.

Frauen-Bundesliga’da bazı sahalarda skor tahtası bile yok. İngiltere, pazar günü tüm biletleri tükenmiş, onlara tezahürat yapan bir Wembley Stadyumu’na sahip olabilirdi ama Kadınlar Süper ligi hala daha 2024 yılına kadar sadece 6.000 izleyici ortalamasına ulaşmayı hedefliyor. Bu turnuva kazandığı başarı için tabii ki de kutlanmalıdır ancak aynı zamanda kadınların oyununda her gün var olan bazı eksik yönlerin vurgulanmasına hizmet etmelidir.

“Burada olan sadece bir sonuç değil ve herkes bundan mutlu. Bir şeylerin devam etmesi gerekiyor.” Almanya baş antrenörü Martina Voss-Tecklenburg uzun uzun düşündü.. “Ülkelerin kadın futbolundaki gelecek adımları atmaları için şansı olmalı.”

Şimdi değilse ne zaman olacak?

Çeviren: Doğa Başak Öztürk @dogaslj

Reklam