Saint-Gobain Weber Türkiye

Saint-Gobain Weber Türkiye

İnşaat Malzemeleri

Kemalpaşa, İzmir 6.341 takipçi

Yapılar için güvenilir çözümler! Çözüm Hattı: 444 6 990

Hakkımızda

Yeni projeler ve renovasyon için farklı kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi çözümler sunan Weber, Türkiye’de 1998 yılından beri faaliyet gösteriyor. Seramik yapıştırıcıları ve derz dolguları, dış cephe ve ısı yalıtımı, su yalıtımı ve teknik harçlar, zemin sistemleri ve iç cephe boyaları ile geniş bir ürün portföyüne sahip olan Weber’in Türkiye’de 6 fabrikası, 8 bölge müdürlüğü ve yaygın bir bayi ağı bulunuyor.

Web Sitesi
http://tr.weber
Sektör
İnşaat Malzemeleri
Şirket büyüklüğü
201 - 500 çalışan
Genel Merkez
Kemalpaşa, İzmir
Türü
Özel Şirket
Uzmanlık Alanları
Seramik Uygulamaları, Dış Cephe Uygulamaları, Dış Cephe Isı Yalıtım Uygulamaları, Su Yalıtım Uygulamaları, Teknik Uygulamalar, İç Cephe Uygulamaları ve Zemin Uygulamaları

Konum

  • Birincil

    Kemalpaşa OSB Mah. Kuyucak Yolu Sokak

    No:284

    Kemalpaşa, İzmir 35730, TR

    Yol tarifi al

Saint-Gobain Weber Türkiye şirketindeki çalışanlar

Güncellemeler

  • Tarihsel Bağlam ve Çıkışı İkinci Ulusal Mimarlık Akımı, Türkiye'de 1930'lu yıllarda başlayan ve 1950'lere kadar süren bir mimari hareket olarak tanımlanır. Bu akım, Birinci Ulusal Mimarlık Akımı’nın klasik Osmanlı ve Selçuklu mimarisine dayalı tarzına bir yanıt olarak ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki modernleşme çabaları içinde, ulusal kimliği yansıtan ve yerel malzemeleri, teknikleri öne çıkaran bir mimari dil arayışı bu akımın temelini oluşturmuştur. Hareket, mimaride Batı etkilerinin yerine, Anadolu’nun geleneksel mimari öğelerini daha çağdaş bir yaklaşımla yorumlamayı hedeflemiştir. Özellikleri İkinci Ulusal Mimarlık Akımı içerisinde yerel malzeme kullanımı, yalın cephe tasarımları ve işlevsellik ön planda tutulmuştur. Akımın en belirgin özelliklerinden biri, modern mimarinin sadeliği ile yerel motiflerin harmanlanmasıdır. Bu dönemde yapılan binalarda, taş, tuğla ve ahşap gibi yerel malzemeler yoğun olarak kullanılmış; bu malzemeler, yapıların hem estetik hem de yapısal özelliklerini belirlemiştir. Ayrıca, yapıların cephelerinde süslemeden kaçınılmış, daha çok geometrik ve simetrik formlar tercih edilmiştir.   En Ünlü Örnekler Bu akımın en önemli örnekleri arasında Ankara’da birçok resmi bina bulunmaktadır. Bunlar arasında şu yapılar sayılabilir:  - Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Binası (1937-1939)  - Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Binası (1936-1938)  - İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Binası (1942-1944) gibi yapılar sayılabilir.   Bu binalar, akımın sade ve işlevsel tasarım ilkelerini mükemmel bir şekilde yansıtmaktadır. Önde Gelen Mimarlar İkinci Ulusal Mimarlık Akımı’nda öne çıkan başlıca mimarlar arasında Sedat Hakkı Eldem ve Emin Onat bulunmaktadır. Sedat Hakkı Eldem, bu akımın öncüsü olarak kabul edilir ve Türk mimarisinin modernleşme sürecinde önemli bir rol oynamıştır. O dönemde mimarlık eğitiminde de yerel öğelerin önemini vurgulamış, geleneksel Türk evi üzerine çalışmalar yaparak modern binalara bu öğeleri entegre etmiştir.  Emin Onat ise, Türkiye’nin ilk modern mimarlarından biri olarak, özellikle Ankara ve İstanbul’daki kamu binalarıyla bu akıma büyük katkıda bulunmuştur. Kısaca İkinci Ulusal Mimarlık Akımı, Türkiye'nin modernleşme sürecinde yerel ve ulusal kimliği mimariyle ifade etme çabasının bir ürünü olarak ortaya çıkmış, mimarlık tarihimizde önemli bir yer edinmiştir. Yerel malzemelerin kullanımı ve geleneksel mimarinin modern yaklaşımlarla harmanlanması, bu akımı bugün bile ilham verici kılmaktadır.

    • Bu resim için alternatif metin açıklaması yok
  • 🟡 Turgut Cansever: Türk Mimarlığının Sessiz Ustası Turgut Cansever, 20. yüzyıl Türk mimarlığının en önemli isimlerinden biridir. Sadece bir mimar değil, aynı zamanda bir düşünür, akademisyen ve sanat tarihçisi olarak da tanınır. Onun çalışmaları, modern mimarlık ile geleneksel Türk ve İslam mimarisinin zarif bir sentezini temsil eder. Cansever, mimari yaklaşımında çevreye duyarlılığı ve insan ölçeğini ön planda tutarak, hem ulusal hem de uluslararası alanda saygı kazanmıştır.  🟡 Hayatı ve Eğitimi 1921 yılında Antalya’da dünyaya gelen Turgut Cansever, köklü bir ailenin çocuğu olarak yetişmiştir. İstanbul’da büyüyen Cansever, mimarlık eğitimine İstanbul Teknik Üniversitesi’nde başlamıştır. Bu eğitim, onun sanat ve estetik konularına olan ilgisini şekillendirmiştir. İTÜ'deki eğitimini tamamladıktan sonra, İstanbul Üniversitesi'nde sanat tarihi üzerine yüksek lisans yaparak akademik kariyerini genişletmiştir. Bu süreçte, özellikle Osmanlı ve İslam mimarisi üzerine derinlemesine çalışmalarda bulunmuştur. Cansever’in sanat tarihi bilgisi, onun mimari eserlerine de yansımış, projelerinde tarihsel referansları modern bir yaklaşımla ele almasına olanak sağlamıştır.   🟡 Mimari Yaklaşımı ve En Ünlü Yapıları Turgut Cansever’in projelerinde, insan ölçeği, doğaya saygı ve yerel kültürel değerlerin korunması gibi unsurlar öne çıkmaktadır. Cansever, mimarlığı bir sanat olarak görmenin ötesinde, onu toplumsal bir sorumluluk olarak ele almıştır. 🟡 En Ünlü Yapıları: 1. Bodrum’daki Ertegün Evi ve Ahmet Ertegün Evi: Bu yapılar, Cansever’in doğayla uyumlu ve insan ölçeğinde yapı tasarımı konusundaki ustalığını sergilemektedir. Bodrum’un geleneksel dokusunu koruyarak modern bir yaşam alanı sunan bu evler, çevreye duyarlı tasarımın başarılı örneklerindendir.  2. Türk Tarih Kurumu Binası: Ankara’da bulunan bu bina, Cansever’in modern mimarlık anlayışını geleneksel Türk mimari öğeleriyle birleştirdiği önemli bir yapıdır. Bina, işlevsellik ve estetiği bir araya getirirken, mimarlığın kültürel bir ifade aracı olduğunu da göstermektedir.   3. Zeyrek’teki Fatih Sultan Mehmet Köprüsü Peyzaj Projesi: İstanbul’un tarihi yarımadasında yer alan bu proje, Cansever’in çevre düzenlemesi ve kentsel peyzaj konusundaki vizyonunu yansıtmaktadır. Cansever, bu projede kentin tarihsel dokusuna saygı göstererek modern bir çözüm sunmuştur.   🟡 Aldığı Ödüller Turgut Cansever, mimarlık kariyeri boyunca birçok ödüle layık görülmüştür. Bu ödüllerin en prestijlisi, Aga Khan Mimarlık Ödülü’dür. Cansever, bu ödülü üç kez kazanarak dünya çapında bir ilke imza atmıştır. Aga Khan Mimarlık Ödülleri, Cansever’in Bodrum’daki uygulamaları ve diğer projelerindeki başarıları nedeniyle verilmiştir.

    • Bu resim için alternatif metin açıklaması yok
  • Saint-Gobain Weber Türkiye, grafik adlı kullanıcının kuruluş sayfasını görüntüleyin

    6.341 takipçi

    🟡 Barok akımı, 17. ve 18. yüzyıllarda Avrupa’da büyük bir etki yaratan bir sanat hareketidir. Bu dönemde, sanat, mimari, müzik, edebiyat ve tiyatro alanlarında önemli ilerlemeler kaydedilmiş, barok tarzı, aşırı süslemeler ve duygusal yoğunlukla birlikte gösterişli ve dramatik bir estetik sunmuştur. 🟡 Barok, genellikle büyük ve karmaşık yapılarla ilişkilendirilir ve sıklıkla dini ve mitolojik temaları işler. Sanat eserlerindeki hareket, figürlerin dramatik pozları ve mekansal düzenlemelerdeki dinamizm, Barok’un belirgin özellikleridir. Bu akım, Avrupa’daki kilise binaları, saraylar ve sanat eserleri üzerinde derin bir etki bırakmıştır ve sanat tarihinde önemli bir dönem olarak kabul edilmiştir. 🟡 Barok mimarisi, özellikle İtalya, Fransa, İspanya, Avusturya ve Almanya gibi Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaygındır. Bu ülkelerde Barok tarzı, kiliseler, saraylar, kamu binaları ve geniş çaplı şehir planlamalarında yoğun olarak kullanılmıştır. 🟡 Fransa, Barok mimarisinde Versailles Sarayı gibi büyük saraylar ve Paris’teki Sainte-Chapelle gibi etkileyici kiliseleri ile tanınır. Almanya, Nymphenburg Sarayı ve Residenz Sarayı gibi görkemli yapılarla Barok tarzının zengin örneklerini sunar. 🟡 Osmanlı İmparatorluğu’nda ise, Barok mimarisi Avrupalılarla kurulan ilişkiler sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu dönemde, Osmanlı mimarisinde “Türk barok üslubu” olarak adlandırılan Barok tarzı, özellikle cami ve saraylarda belirgin hale gelmiştir. 1755 yılında inşa edilen Nuruosmaniye Camii, bu tarzın erken örneklerinden biridir. Kare planı ve 174 adet barok tarzda penceresiyle dikkat çeken cami, Türk barok mimarisinin önemli eserlerindendir. Caminin kütüphanesi de bu tarzın önemli örneklerinden biridir.

    • Bu resim için alternatif metin açıklaması yok
  • Saint-Gobain Weber Türkiye, grafik adlı kullanıcının kuruluş sayfasını görüntüleyin

    6.341 takipçi

    🟡 Antoni Gaudí, İspanyol bir mimar ve modernizmin önde gelen temsilcilerinden biridir. Katalonya'da doğup Barselona'daki Escola Tècnica Superior d'Arquitectura'dan 1878'de mezun olmuştur. Kısa bir süre içinde mimarlık dünyasında dikkat çekmeye başlayan Gaudi’nin ilk projeleri arasında Casa Vicens ve Güell Pavyonu yer almaktadır. 🟡 Gaudí’nin eserleri; özgün ve yenilikçi tasarımları, doğadan ilham alan organik formları ve renkli mozaikleri ile tanınır. Gaudí'nin tasarımlarında doğa önemli bir ilham kaynağıdır. Organik formlar, bitki ve hayvan motifleri sıkça kullanılmıştır. Gaudí, inşaat mühendisliğinde yenilikçi yöntemler ve malzemeler kullanarak özgün ve dayanıklı yapılar tasarlamıştır.  🟡 Gaudí'nin en ünlü eseri olan Sagrada Família, Barselona'da bulunan ve hala tamamlanmamış bir bazilikadır. Gaudí bu projede, doğadan ilham alan organik formlar ve geometrik desenler kullanmıştır. 🟡 Gaudí'nin bazı eserleri, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmiştir. Bunlar arasında Sagrada Família, Park Güell, Casa Batlló ve Casa Milà bulunur. 🟡 Antoni Gaudí; mimaride doğallık, estetik ve işlevselliği harmanlayan bir deha olarak kabul edilir ve eserleri bugün hala büyük bir hayranlık ve saygı ile ziyaret edilmektedir.

    • Bu resim için alternatif metin açıklaması yok
  • Saint-Gobain Weber Türkiye, grafik adlı kullanıcının kuruluş sayfasını görüntüleyin

    6.341 takipçi

    Saint-Gobain Bayi Liderlik Eğitim Programımızı tamamlayarak mezuniyet keplerimizi attık! Bu yıl ikincisini düzenlediğimiz Saint-Gobain Bayi Liderlik Eğitim Programı, 6 Temmuz'da düzenlediğimiz mezuniyet töreniyle sona erdi. 💛 Boğaziçi Üniversitesi'nin hem profesyonel hayatta aktif, hem de akademide uzman öğretmenleriyle birlikte titizlikle hazırladığımız finansal farkındalıktan yeni nesil liderliğe, dijital pazarlamadan müşteri deneyimi yolculuğuna, sürdürülebilirlikten davranış bilimlerine kadar günümüzün en trend konuları kapsayan eğitim programımıza Weber ve İzocam bayileri katılarak kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağladılar.   Bayilerimizin gelişimine katkıda bulunmak ve bizimle olan olumlu deneyimlerini bir adım öteye taşıyabilmek için gerçekleştirdiğimiz, pazarda eşi bulunmayan nitelikte olan bu çok özel eğitim programını başarıyla tamamladığımız için mutluyuz. 👏 Saint-Gobain Türkiye & İZOCAM TİCARET VE SANAYİ A.Ş

    • Bu resim için alternatif metin açıklaması yok
  • Art Deco, 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan ve 1920’ler ile 1930’larda özellikle Batı Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde popüler olan bir dekoratif sanatlar ve mimari akımıdır. Bu stil, modernizmi modaya dönüştüren ve hem bireysel olarak üretilen lüks ürünleri hem de seri üretilen malları içeren bir tasarım anlayışını temsil eder. Art Deco, zenginliği ve sofistike bir anti-geleneksel zarafeti sembolize etmek amacıyla yaratılmıştır. Art Deco’nun belirgin özellikleri arasında basit, temiz şekiller ve sıklıkla “akıcı” bir görünüm bulunur. Süslemeler genellikle geometrik veya temsil edilen formlardan stilize edilmiştir. Kullanılan malzemeler arasında doğal olanlar (yeşim, gümüş, fildişi, obsidyen, krom ve kristal kaya) kadar yapay malzemeler (plastikler, özellikle Bakalit; vita-cam; ve ferro-beton) de yer alır. Art Deco nesneleri nadiren seri üretilmiş olsa da, stilin karakteristik özellikleri makine modernitesine ve makine üretilmiş nesnelerin tasarım kalitesine duyulan hayranlığı yansıtır. Art Deco’nun etkileri arasında Art Nouveau, Bauhaus, Kübizm ve Serge Diaghilev’in Ballets Russes’i bulunur. Akım, başlangıcından itibaren Fransız tarihi tasarımının ince işçiliği ve zengin malzemeleri ile erken 20. yüzyıl Modernist avangardının stillerini birleştirmiştir. Ayrıca, Çin, Japonya, Hindistan, Pers, eski Mısır ve Maya gibi Batı dışı kültürlerden alınan motiflerle de bazen süslenmiştir. Art Deco’nun zirvesi sırasında, lüks, gösteriş, coşku ve sosyal ve teknolojik ilerlemeye olan inancı temsil etmiştir. Art Deco mimarisi, New York’taki Empire State Binası ve Chrysler Binası gibi yapılarla Amerika’da öne çıkmıştır. Ancak, Art Deco’nun etkisi sadece binalarla sınırlı değildir; köprüler, gemiler, okyanus gemileri, trenler, otomobiller, kamyonlar, otobüsler, mobilyalar ve günlük nesneler dahil olmak üzere geniş bir yelpazede görülebilir. Türkiye’de ise, Art Deco’nun etkileri Ankara Tren Garı gibi yapılarla görülür. 1937 yılında Türk mimar Şekip Akalın tarafından tasarlanan Ankara Tren Garı, bu akımın Türkiye’deki önemli örneklerinden biridir ve şehrin sembollerinden biri olarak kabul edilir.

    • Bu resim için alternatif metin açıklaması yok

Benzer sayfalar