Zihniyetler liderlik tarzlarını nasıl tetikler?

- 2011'deki VW geri çağırmasını hatırlıyor musunuz? Bu sadece hafızadaki bir gecikme miydi yoksa beceriksizlik miydi? Bu bir zihniyetti. Bir zihniyet, bir veya daha fazla kişi tarafından tutulan bir dizi varsayım, yöntem veya kavramdır. Psikolojide, zihniyetler derin ve köklü inançlar olarak kabul edilir. Aslında bir zihniyet o kadar sağlam bir şekilde kurulmuş olabilir ki, bir davranışı kabul etmeye veya uyarlamaya devam etmek için güçlü bir teşvik yaratabilir. VW organizasyonunda olan da buydu. Bir zihniyet çeşitli şekillerde ortaya çıkar. Nasıl olduğunu açıklamaya çalışayım. Bu yüzden eşsiz genetik yapılarla hayata geçme diyoruz. Farklı yeteneklerimiz, yeteneklerimiz, kapasitelerimiz var, bu biyolojik çeşitlilik, veriliyor. Oradan, önümüzdeki dünyayı görme şeklimizi şekillendiren farklı erken deneyimlere maruz kalıyoruz. Bu nedenle, zihniyet oluşumumuza giren doğa, beslenme, genler ve çevre vardır. İşte yakalamak, içinde bulunduğumuz zihniyetin türüne bağlı olarak, başkaları için sunduğumuz iklim türünü etkileyebilecek farklı bir dizi liderlik stili gösterebiliriz. Örneğin, bir eylem zihniyeti taşıdığımızda, kendimizi bu eylemin sonucuyla özdeşleştiririz ve anında sonuç almaya odaklanırız. Bu nedenle, öngörülen sonucumuza giden yolda potansiyel zorluklarla karşılaşmak, benlik saygısını azaltabilir. Bir şeyleri bir tehdit olarak görebilir veya suçlayacak birini arayabiliriz. Bu, başkaları için bir korku iklimi yaratabilir. Uzun vadeli bir etki zihniyeti taşıyormuşuz gibi, olayı kendimizden ayrı görebilir, ortamdaki eksiklikleri kabul edebilir ve bir konuşma için alan yaratabiliriz. Aksine, bu başkaları için bir destek atmosferi yaratabilir. Yani bir zihniyet, liderliğimizi dünyaya nasıl yansıttığımızı gerçekten etkileyen, nasıl hissedebileceğimiz, düşünebileceğimiz ve davranabileceğimiz için bir tetikleyici gibi davranır. Araştırmamız, olumlu bir zihniyette olmanın liderlik deneyimini geliştirebileceğini ve üretkenliği örgütsel düzeyde toplayabileceğini göstermektedir. Bu, gelecekteki organizasyonlarımızdaki potansiyele bakmanın basit ama çok güçlü bir yoludur.