2024 "SEÇİMLERİN" YILI OLACAK!

2024 "SEÇİMLERİN" YILI OLACAK!

Dünle beraber gitti cancağızım,

Ne kadar söz varsa düne ait.

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım…

Mevlana Celaleddin-i Rumi

 

Başlıktaki iddia “malumun ilamı” aslında. İstatistiklere göre 2024, tarih boyunca en çok insanın oy kullandığı yıl olacak. Geçtiğimiz günlerde Tayvan’da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminden başlayarak Hindistan, Britanya, ABD’nin de aralarında bulunduğu 64’ten fazla ülkede ve Avrupa Birliği’nde seçimlere sahne olacak.  Elbette, ülkemizde gerçekleşecek yerel seçimleri de unutmamak lazım. Bu seçimlerin bazıları (bkz. ABD) dünyanın yakın geleceği açısından önemli kırılma anları yaratma potansiyeline sahip. Bununla birlikte, süregelen jeopolitik ve teknolojik gelişmelerin de giderek olgunlaşmaya ve ülkeleri, kurumları ve bireyleri tercihler yapmaya zorlamaya aday olduğunu düşünüyorum.

Teknolojik açıdan bakıldığında, önümüzdeki yıllara damga vuracak ve teknoloji dünyasında diğer her şeyi şekillendirecek tek bir ana trendden bahsedebiliriz. Yapay zeka (AI) konusundaki gelişmeler, iş dünyasının tüm dikeylerinin yanı sıra eğitim, sağlık, sanat, edebiyat, bilim ve askeri uygulamaları dönüştürecek. 2023 yılı, yapay zeka konusundaki süregelen felsefi tartışmaların yaşandığı bir yıl oldu. Bir tarafta yapay zekanın insan hayatına katacağı değer konusunda iyimser olup hızlıca uygulama alanlarının geliştirilmesi gerektiğini savunanlar, diğer tarafta ise olası risk ve tehditleri daha fazla vurgulayıp daha kontrollü bir yaklaşım izlenmesini savunanlar vardı.  Mart ayında ChatGPT’nin yeni versiyonunun devreye alınmasını takiben aralarında Elon Musk’ın da olduğu 1000 teknoloji lideri ve araştırmacısı yapay zekanın topluma ve insanlığa yönelik önemli riskler teşkil ettiği iddiasıyla bu alanda yeni sistemlerin geliştirilmesine 6 ay ara verilmesini talep etti. Ardından, Yapay Zeka Geliştirme Birliği’nin mevcut ve eski 19 lideri yayınladıkları mektupla yapay zekanın sunduğu birçok faydanın yanı sıra risklerine dikkat çektiler. Ardından yapay zekanın fikir babalarından biri olarak kabul edilen Geoffrey Hinton benzer endişeler nedeniyle Google’daki işinden istifa ettiğini açıkladı. Hinton’u endişeye sevk eden Microsoft’un arama motoru Bing’i OpenAI altyapısıyla destekleyerek Google’ın ana işini tehdit etmesiyle alevlenen rekabet sonucunda yapay zeka alanındaki gelişmelerin aşırı hızlanması ve bazı işlevlerinin gerekli tedbirler alınmadan hayata geçme ihtimaliydi. Ve son olarak, ChatGPT’yi geliştiren Open AI’da bu iki kampın çatışmasına şahit olduk. Şirketin CEO’su Sam Altman önce yönetim kurulu tarafından kovuldu, sonra gelen baskılar sonucunda tekrar görevine iade edildi. Bu son olay, yapay zeka alanındaki tartışmanın daha iyimser ve girişimci kanat lehine sonuçlanmasını sembolize ediyor. Sadece bu nedenle değil elbette ama 2024 itibarıyla yapay zekanın daha fazla pratik uygulamaya dönüştüğüne, daha fazla inovasyonun önünü açtığına şahit olacağız.

Vodafone’da yapay zeka tabanlı teknolojiler hizmet, platform ve iç işleyişimizin halihazırda çok önemli bir parçası. Sunduğumuz tarife ve ürünler, kanal deneyimlerini iyileştirmeye yönelik çalışmalar, baz istasyonlarında alınan aksiyonlar, mağaza veya çağrı merkezimizde müşterilerimize en iyi deneyimi sunmak için kurguladığımız sistemlere kadar yapay zeka her yerde. Müşterilerimizin ihtiyaç veya olası problemlerini, belki kendileri bile farkında olmadan tespit edip, hayatı kolaylaştırmaya çabalıyoruz. Örneğin yapay zeka tabanlı sohbet robotumuz TOBi, 4 senede aylık 10 milyona yakın bir kullanıcı ve 40 milyonluk sohbet hacmine sahip hale geldi. Sürekli öğrenen ve gelişen, TOBi  şimdi üretken yapay zeka ile de birleştirecek rotaya girdik.

Bu alanda öncü şirketlerden biri olan Microsoft ile geçtiğimiz haftalarda açıkladığımız 10 yıllık stratejik ortaklık anlaşması da çok önemli bir adım. Bu anlaşma kapsamında Microsoft Azure OpenAI desteğiyle şu anda 13 ülkede faaliyette olan dijital asistanımız TOBİ dahil olmak üzere tüm müşteri temas noktalarımızda gerçek zamanlı, proaktif ve hiper-kişiselleştirilmiş deneyimler sunacağız.  Ayrıca, çalışanlarımız Microsoft Copilot yapay zeka yetkinliklerini kullanarak üretkenlik ve verimliliklerini artırabilecekler.

Microsoft ile iş birliğimiz, bundan ibaret değil. Halihazırda dünya genelinde 175 milyon cihaz ve platformu birbirine bağlayan global IOT platformumuzun Microsoft’un yapacağı yatırımlarla geliştirilmesini, Afrika’nın en büyük finansal ödeme platformu M-Pesa’nın ölçeğinin genişletilmesini, Microsoft’un Azure, güvenlik çözümlei ve Teams gibi uygulamalarının kurumsal müşterilerilerimize daha düşük maliyetli bir şekilde sunulması, veri merkezlerimizin daha sanallaştırılmış, modern ve maliyet ve çevresel açıdan verimli hale gelmesini de içeriyor.  Bütün bunlar bizleri heyecanlandıran geliştirmeler. Türkiye’de de kurumsal alanda Veri Merkezi, Bulut Çözümleri, Siber Güvenlik, Özelleştirilmiş Mobil Ağ ve IoT alanlarında yapacağımız yatırımlarla önümüzdeki 5 yıl boyunca katlanarak artan bir hızda büyümeyi planlıyoruz.

Ancak ülkemizi katma değer yaratan bütün bu imkanlarla tam anlamıyla buluşturmak için hala atılması gereken temel adımlar var. Çünkü bütün bu hizmet ve çözümlerin tam anlamıyla işlerlik kazanması için kaliteli ve yaygın bir dijital altyapı gerekiyor. 70’ten fazla ülkede mevcut olan 5G teknolojisinin artık ülkemizde de faaliyete geçmesi kesinlikle önemli bir adım olacak. Ancak, 5G dahil olmak üzere tüm yeni teknolojilerin hakkını tam anlamıyla verebilmemiz için daha temel altyapısal ihtiyaçlarımız var.  Djital Türkiye 2030 raporumuzaa göre ülkemizdeki fiber uzunluğunu yaklaşık 2 milyon km'ye çıkarmamız, bunun için de fiber hattını her yıl bir önceki yıla göre %17 artırmamız gerekiyor örneğin.                       

En başta da söylediğim gibi 2024 seçimlerin yılı olacak. Ancak sadece sandık başına gidip oy kullanarak yaptığımız seçimlerin değil, yapay zeka öncülüğünde gelişen yeni paradigmanın  neresinde olacağımıza dair bir seçimin yılı olacak…

Volkan Toman

Yıldız Technical University Electrical Engineering- Student-

6ay

Tüm dünya ülkelerinin yöneticileri umarım bu çok kritik dönemeçteki 2024 yılı seçimlerinden hak ettiklerini alırlar. Temennim odur ki, Halkın yanında olan ile halkının karşısına geçmiş olarak halkının sorunlarını ısrarla göz ardı eden ve de umursamayan, bencil ve egoist yöneticiler, popülist söylemlerin arkasına saklanan şahsi menfaatleri için politika üreten yöneticiler, polikacılar seçimlerde hak ettikleri sonuçları alırlar ve halkın esaslı sorunlarını çözmeye dair gerçekçi-somut politikaları olan yöneticiler bu 2024 seçimlerini hak ettikleri üzere büyük bir galibiyet ile sonuçlandırırlar.

Beğen
Yanıtla

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler